Pages

Search This Blog

March 3, 2011

Rüya

Gecenin gündüze çok yakın bir vaktinde önümdeki makalelere anlamsızca baktığım sırada,uyuma isteğini önlemek için gözlerimi ovuşturmak ve kafamı sağa sola hızlı bir şekilde sallamanın dışında farklı yöntemler bulmam gerektiğinin farkına vardım. Göz kapaklarım ağırlaştıkça zamanımın azaldığının farkına varıyordum. Ve o anda, yeni bir şeyler üretmem gereken hayatımın o önemli zaman diliminde, ben sadece vaktimin iyice azaldığını düşünebiliyordum. Yine her zaman olduğu gibi -daha sonra pişmanlık duyacağımı bilmeden- huzurlu bir şekilde pes edip başımı masaya yavaşça bıraktım…


Bu sefer, çok da yabancısı olmadığım bir labaratuvarda elimde bir deney tüpüyle yürüyorum. İçinde kırmızı bir çözelti bulunan tüpü elimle kavrar şekilde labın diğer ucuna doğru ilerliyorum. Biraz ötede karşıma çıkıveren makineyi kullanacağımı anlıyorum, belki de hatırlıyorum. Makinenin kapağını açıp tüpü içeriye yerleştirirken anlıyorum ki; ne yaptığımı biliyorum. Tereddütsüz ve seri hareketlerle tüpü yerine yerleştiriyor, kapağı kapatıyor, sağ yandaki düğmeyi bir el hareketiyle bulup basıyor ve arkama bir kez dahi bakmadan labdan çıkıyorum. Anlıyorum ki buraya ilk gelişim değil. Anlıyorum ki bu rüyayı ilk defa görmüyorum.

No comments: