Pages

Search This Blog

October 31, 2010

Yarım Kalanlar..

İkinci ancak sonuncu olduğunda birincinin önüne geçebiliyor. Onunla ikinci görüşmemin bu kaderi paylaşacağını o gün daha bilmiyordum.
Aklımdan tek bir anı bile çıkmayan bu yaşadıklarımı anlayabilmek için günlerce kafa yordum. İnsan büyük bir labirentte kaybolmuş gibi çıkış yolu yerine çıkmaz yollarda takılıp kaldıkça hayatına bir şekilde girmiş insanlara duygusuzca somut değerler biçip onları bir piyon olarak görmeye başlıyor. Artık neden sorusunun bir önemi kalmıyor. Çıkış yolunu bulmak için aslında tek gerekli olan bunun nasıl olduğunu çözebilmek. Peki nasıl oldu? Ya bu karmaşanın hepsi sebep-sonuç ilişkisi ile açıklanamayacak kadar rasgele gelişmiş bir olaylar yumağı ya da en ince ayrıntısına kadar kurgulanmış bir oyun. İkinci ihtimali düşündükçe içimde büyüyen bir çığlık boğazımda düğümleniyor...

No comments: