Pages

Search This Blog

October 12, 2010

Tutunamayan Yalnızlık

Çok eskiden zamanın bile daha adının konmadığı bir devirde Macondo adlı küçük bir kasaba varmış. Kendi içine kapanmış bu yalnız kasabada büyüyen Olric içindeki sesi dinleyip kasabaya gelen Makedon çingenelerin kervanına katılmaya karar vermiş ve İstanbul'a kadar uzanan uzun ve yorucu bir yolculuğa çıkmış.

Her ne kadar yüzyıllardır peşini bırakmayan yalnızlığı kasaba ile arkasında bırakacağını düşünse de içini kemiren bu his gittikçe büyümüş. Ufak bir Yunan Adasında tanıştığı gizemli bir Büyücü bunun tek çaresinin bu hastalığı başka insanlara bulaştırmak olduğunu söylemiş ve eklemiş; 'İçindeki bu duygu tek bir bedende barınamayacak kadar büyük. Yalnızlığını paylaşmalısın.' Büyücü'nün adadaki bitkilerden hazırladığı ilacı içen Olric o günden sonra insanların zihinlerine girip onlarla konuşabilmeyi öğrenmiş.

Yolculuk boyunca gördüğü acı olayları, insanlığın kaderini ve Büyücü'nün öğretilerini insanlara usulca fısıldamış. Fakat herkesin onun kaderini yaşamasını isteyen Olric onlara yalan söyleyip 'yalnızlığın paylaşılamayacağını' öğütlemiş. Bu sese kimisi hiçkulak vermemiş, kimisi ise bu sesin ışığında Özben'liğini arar olmuş.

--- Yalnız SON ---

No comments: